3 Ağustos 2011 Çarşamba

Volkan Ve Kum

Haşmetli ve yakıp kavuran yıldırımların,

Volkanların zamanında,

Buluştu ateş ve kum önce.

Aktılar ovalar boyu sarmaş dolaş,

Yek vücut,tek yürek,

Harlı,kuzguni dere yataklarından,

Kimsenin haberi olmadı taşıdıkları sevdadan.

Kimse görmedi,bilemedi,

Nasıl zamana hükmedeceklerini,

Aktılar sadece buluşabilmek için,

O sonsuz vuslatta,

Hünerli bir çift elde şekil alacakları güne değin.

Bin yılların canı karıştı,

Bin yılların kanı.


Aktıkça yıkandılar,

Yıkandıkça saydamlaştılar,


Gözleri saydam bir derviş buldu onları önce

Aldı avcu arasına üfledi nefesini

Üfledi ruhunun derininden tüm bilgeliğini.

O gün nefsimizle tohumlandı ruhlarımız,

Can buldu camda,

İşlendik,bileylendik,

Hazırlandık birbirimize yüzyıllar boyunca


Derken;

Ete kemiğe büründü ruhun,

Ete kemiğe büründü ruhum seni takiben.


Saydamlığa öykünen bir ömrü yaşadım
O öyküyü bulmayaydı yolculuğun

Ve hurufla cama kazınan kaderimiz

İmgesel bir limanda

Demir atınca bütünlendi

Aşkla.






*cama olan aşkım akınca satırlara...
çeşmi bülbülden taşır mı izler diye arandım...
bambaşka bir serüveninde buldum sevdamı.

Hülya Ilgaz